Ana içeriğe atla

ANI YAŞAMAK !


 Uzun zamandır  bulunmadığım bu blog camiasında biraz hamlamışım.

Yoksa bir şey  yazmalıyım ama ne  diye  düşünmezdim :)

Tam bir şeyleri yazmaya başlayıp çok içime sinmezken anı yaşmak lazım dedim birden bire ve defterimin yan sayfasına (Evet  önce  deftere yazıp  sonra bilgisayara aktarıyorum direkt  bilgisayara yazmak  ifadeleri köreltiyor çünkü ) geçip Allah ne izin  verdiyse sizinle  paylaşıyor olacağım.

Bu hasbihal girizgahından  sonra ana geri dönelim.

Hepimizin içinde yapmak istedikleri var. Ukdeleri ve diğerleri...

İfade  edilmemiş her duygu insanın ruhuna pranga oluyor.

Yaşanmak istenilip de yaşanılamayan her şey de aynı şekilde içinden çıkılmaz bir  pranga.

Söylemeyi çok isteyipte söyleyemediğiniz sözleri düşünün.
Aldığınız  her nefeste içinizde bir balon şişmeye  devam ediyor değil mi ?

Ya söyleyeceksiniz  ya da susacaksınız bu büyük  bir  dilemma..
Şunu unutmamalı ifade edilmemiş her duygu her söz dünyayı açık hava cezaevine çevirmeye yetiyor.


Zarifoğlu  çok haklı, insan  bastırdığı  duygunun esiri oluyor.

Aldığı  her nefeste ölen  insanoğlu, dünyadan biraz daha kaybolurken, anın gerekliliklerini yaşamayıp ertelemek dünyayı sırtlanmak oluyor.

- Yalnız  bir konunun altını çizmek lazım. Anı yaşamak, nefse uymak değil. Her an ömrün tamam olabileceğinin farkında olup Hakk'a kul olup bir yandan da yaşamın gerekliliklerini yerine getirmektir. En  azından yalın bir söylemle böyle...




Biraz düşünün lütfen şu an zihniniz nerede ?
Çok mutlu  olduğunuz bir  anda mı?
Canınızın acıdığı bir hayat  dersinde mi ?
Gelecekte olabilecek güzel  günler de mi ?

Fark ettiniz mi?

Zihninizin  nerede olmak istediği sizin elinizde.
(bu kolay olmayabilir  ama sizin elinizde)

Anı yaşayıp huzurda olmanız  dileğiyle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DÜNYA DA MI DÜNYAMIZ DA MI YAŞIYORUZ?

               Günümüzde dünyanın hemen her   yerinde toplumsal birçok sorun yaşanıyor.  Hırsızlık, cinayet, dolandırıcılık ve sayamayacağım daha birçok sorun. Neden? Sorusunu sorduğumuzda en yalın haliyle karşımıza aynı cevap çıkıyor, “ empati yapmamak ”. Ama neden? Günümüzün en ciddi problemlerinden olan bu empati yapmama insanların büyük çoğunluğunun dünyamız da değil de dünyasında yaşamasından kaynaklanıyor. Dünyamızda yaşamayı aslında istemsizce yapıyoruz – en azından iyi niyetle düşünüldüğünde böyle – kendi giyindiğimiz gibi giyinenlere değer veriyor, aynı müzik grubunun şarkılarını seven kişilerle konuşmaktan hoşlanıyoruz. Böyle düşünmemde ne sorun var ki? Diyebilirsiniz. Pek bir sorun gözükmüyor gibi olsa da bakış açımızı değiştirdiğimizde bizi rotasız bir okyanusun ortasına sürüklediğini görüyoruz. Nasıl mı? Kendi dünyanızda fazlaca bir süre kaldığınızda bakış açınızda körelmeye başlıyor. Sürekli kendiniz gibi olan insanlarla görüşme i

KRİSTAL GENÇLİK

  Kristal Gençlik   Şu dünyada ki herkes biricik   – Eğer ikiz kardeşiniz yoksa –   bir benzeriniz yok ve çok değerlisiniz.   Biri yeni bir buluş yapsa ve dese ki hayatının bir dönemini sonra tekrar açıp bakabilmen için saklayabiliyoruz! Sen hangi dönemi saklamak istersin ? Diye sorulsa birçoğumuz gençlik yılları deriz. İstediğimiz ne varsa bunu yapmak için güce, zamana ve sağlığa sahip olduğumuz ama yaşarken bunun kıymetini bilmediğimiz o paha biçilmez yıllar.   Peki bu vitrindeki az kullanılan ama çok değerli olan kristal gençlik neden bu kadar önemli ? Bir gün artık genç olmadığımızı hissettiğimizde geçmişte yapamadıklarımız için ne kadar pişman olacağız ? Bu ve bunun gibi daha nice soruyu aslında pekte düşünmüyoruz değil mi ? Evet belki yaptığımız işlerde kılı kırk yarıyoruz lakin ileride pişman olmamak için bugünü ne kadar ideal bir standarta   getiriyoruz ? Enerjimiz bol, zaman da hakeza öyle illa biriciğiz diye bencil mi olmak zorundayız! Kristal gençli

Güvenen Emoji

Günümüzde duygularımızı ifade etmek için birçok yol kullanıyoruz; sözler, resimler, GIF’lar vs. Ama bir duyguyu ifade edemiyoruz bu dört yola ne mi? Güven duygusu ! Bir insan başka bir insana güvendiğini ona belki söyleyebilir “sana güveniyorum” gibi ama etki uyandıramaz ise, sözcüklerin de bir hükmü kalmamış olur. Bizler her ne kadar göremesek de çevremizde wifi ağları gibi bir sürü iletişim ağları ve bunların kalite kontrol süreçleri mevcut , dünyanın en karmaşık algoritmaları çok hızlı bir süreçte karar veriyor, güvenilirlik durumuna. Geçmişte insanlar daha samimi ve duygularında daha net oldukları için iletişimde oluşabilecek problemler de minimuma iniyormuş. Günümüz sosyal medyasında, olduğu gibi değil de kendini çok farklı şekilde gösterme çabasında olan insanlar da mevcut. Günümüz teknolojisi her ne kadar yaşamı kolaylaştırsa da birçok şeyi de bizden alıp götürüyor. Sözün özü: insanları tanımanın, anlamanın mihenk taşı yine insanın kendisi olmalı. Bu ko