Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DÜNYA DA MI DÜNYAMIZ DA MI YAŞIYORUZ?

               Günümüzde dünyanın hemen her   yerinde toplumsal birçok sorun yaşanıyor.  Hırsızlık, cinayet, dolandırıcılık ve sayamayacağım daha birçok sorun. Neden? Sorusunu sorduğumuzda en yalın haliyle karşımıza aynı cevap çıkıyor, “ empati yapmamak ”. Ama neden? Günümüzün en ciddi problemlerinden olan bu empati yapmama insanların büyük çoğunluğunun dünyamız da değil de dünyasında yaşamasından kaynaklanıyor. Dünyamızda yaşamayı aslında istemsizce yapıyoruz – en azından iyi niyetle düşünüldüğünde böyle – kendi giyindiğimiz gibi giyinenlere değer veriyor, aynı müzik grubunun şarkılarını seven kişilerle konuşmaktan hoşlanıyoruz. Böyle düşünmemde ne sorun var ki? Diyebilirsiniz. Pek bir sorun gözükmüyor gibi olsa da bakış açımızı değiştirdiğimizde bizi rotasız bir okyanusun ortasına sürüklediğini görüyoruz. Nasıl mı? Kendi dünyanızda fazlaca bir süre kaldığınızda bakış açınızda körelmeye başlıyor. Sürekli kendiniz gibi olan insanlarla görüşme i

SENİN KAHRAMANIN KİM?

      Her milletin kendine has özellikleri vardır. Bunca çok milletin ortak özelliklerinin olması da sayının fazlalığından pek mümkün gözükmüyor ama bir tane ortak özellik var. Bu özellik ne derseniz şu cevabı verebilirim. Her millet kendi toplumunun bir kahramanı olsun istiyor. Buraya kadar bir sıkıntı yok. Televizyonun icat edilmesi ve yaygınlaşmasından sonra bu ihtiyaç  Holywood'un  popülaritesi haline gelmiş, sürekli yeni kahramanlar türetilmiş.   Hep aynı senaryo.  Güçlerini kötüye kullanmaya çalışan kişiyi “ süper kahraman ” yener ve dünya huzur bulur. Gerçek dünyada ise insanlar bu “ süper kahramanları ” örnek almak için onlar  gibi giyinmeye ve onlar gibi biri olmaya çalışıyor. Türk olmayan milletler için yine bir sıkıntı yok. Ama Türk Milleti,  Holywood  süper kahramanı gibi olmaya çalışınca ciddi sıkıntılar oluyor. Diğer milletlerin gerçek kahramanları olmadığı için yapma süper kahraman arayışına girmiş olabilirler ama

MODERN ÇAĞIN GÖZ YAŞLARI: PİKNİK!

     Günümüzde sıradan olarak yaptığımız birçok davranış var. Neden yaptığımızı düşüme ihtiyacı hissetmediğimiz. Mesela hangi davranış diye sorarsanız  “piknik! ”  cevabını verebilirim. Neden mi?     Girişte de bahsettiğim gibi bizim için sıradan olan davranışları neden yaptığımızı düşünmüyoruz. Piknik gibi Pikniğin ne si var ki? Türk milletinin yapmayı en çok sevdiği aktiviteler arasında başı çekiyor. Hafta sonlarının,  güzel havaların vazgeçilmezi. Buraya kadar her şey normal ama pikniği neden yaptığımıza gelince verecek pek bir cevabımız yok. Ben sizler için bu soruya cevap aradım. Haydi gelin devam edelim. Pazartesi sendromu ile haftaya başlayıp Cuma gününü iple çeken biriyseniz, balkonunuzun manzarası karşı apartmanda hiç tanımadığınız komşunuzun balkonuna bakıyorsa muhtemelen modern çağın deyimlerinden  “ hava almak ” sözünü kullanıyorsunuzdur. Ama neden?

FİBER BAYRAM ŞEKERİ

    Nerede  o  eski  bayramlar  dediğimiz bir  başka  bayram  daha  yaşıyoruz. Nasıl mı? Eskiden  teknoloji bu denli  gelişmemişken  insanlar birbirlerine daha  kenetlenmiş bir  haldeymiş. Tarladaki  işlere biraz  ara  verilir,  bayramına  göre  çeşitli  ikramlar  hazırlanır, yeni  kıyafetler  dikilir ve  bayramın  gelmesi büyük  bir  heyecanla beklenirmiş. Tabi  memleket  dışında  oturan  akrabaları ve  bir  önceki  yazı  da  bahsettiğim  o  samimi arkadaşları  da  unutmamalı. Onlar  da  bayrama  gelmesi  dört  gözle  beklenenlerden. Bayram  geldiğinde  insanlar büyük  bir  sevinçle akraba  ziyaretleri yapar, gençler  oyun  kurar,  düğünler  sünnetler  şenlik  havasında  geçermiş. Gelelim  günümüze. Bayram  için  çocuklara  kıyafetler  alınıyor, ikramlar  da  eksik  edilmiyor lakin bu  hazırlıkları şenlik  havasında karşılayan  birileri  kalmadı. Artık birçok  kişi telefonla kutlayabiliyor bayramları. Çocuklar, gençler  ziyarete  gitse  bile  ortak bir  paylaşımları olmad