Nerede o eski bayramlar dediğimiz bir başka bayram daha yaşıyoruz.
Nasıl mı?
Eskiden teknoloji bu denli gelişmemişken insanlar birbirlerine daha kenetlenmiş bir haldeymiş.
Tarladaki işlere biraz ara verilir, bayramına göre çeşitli ikramlar hazırlanır, yeni kıyafetler dikilir ve bayramın gelmesi büyük bir heyecanla beklenirmiş.
Tabi memleket dışında oturan akrabaları ve bir önceki yazı da bahsettiğim o samimi arkadaşları da unutmamalı.
Onlar da bayrama gelmesi dört gözle beklenenlerden.
Bayram geldiğinde insanlar büyük bir sevinçle akraba ziyaretleri yapar, gençler oyun kurar, düğünler sünnetler şenlik havasında geçermiş.
Gelelim günümüze.
Bayram için çocuklara kıyafetler alınıyor, ikramlar da eksik edilmiyor lakin bu hazırlıkları şenlik havasında karşılayan birileri kalmadı.
Artık birçok kişi telefonla kutlayabiliyor bayramları. Çocuklar, gençler ziyarete gitse bile ortak bir paylaşımları olmadığı için ortak bir sohbet konusu da bulunamıyor.
Sohbet edilmesi gereken ortamlarda bir süre sonra derin bir sessizlik oluyor. Herkes telefonlarında kayboluyor. Duyulan ses ise arada gelen bildirimlerin sesleri oluyor.
Paylaşım olmadan bir akraba ziyareti daha derin bir sessizlikle bitiveriyor.
Bugünün yetişkinlerine sorsak çocukluğunuzdaki bayramlarda ne hayal ederdiniz? Diye muhtemelen yeni bir ayakkabı ve yeni kıyafetler olurdu. Çünkü onlar “ yok ” sözcüğünün dibine kadar yaşandığı bir nesilde büyümüşlerdi.
Haydi gelin bir de bizim kuşak, bayram için neler hayal edebilir diye bir düşünelim.
Muhtemelen şöyle olur.
Bayram ziyaretine gittiklerinde çok fazla oturmayıp hemen kalkalım mümkünse “ bayram şekeri ” kavramı da değişsin. Şeker yerine bir zarfın içinde 10 GB internet verilsin. Tüm gençler mutlu olsun. Gibi bir şey düşünülebilir.
Böylelikle sosyal medyanın getirdiği asosyal bayramlar “ nerede o eski bayramlar ” serzenişinin daha derinden yaşanmasına neden oluyor.
Sözün özü: Gelişen teknoloji mesafeleri kısalttı ama buna binaen de insanları birbirinden bir hayli uzaklaştırdı görünene göre gelecek nesilleri yalnız bayramlar bekliyor.
Nasıl mı?
Eskiden teknoloji bu denli gelişmemişken insanlar birbirlerine daha kenetlenmiş bir haldeymiş.
Tarladaki işlere biraz ara verilir, bayramına göre çeşitli ikramlar hazırlanır, yeni kıyafetler dikilir ve bayramın gelmesi büyük bir heyecanla beklenirmiş.
Tabi memleket dışında oturan akrabaları ve bir önceki yazı da bahsettiğim o samimi arkadaşları da unutmamalı.
Onlar da bayrama gelmesi dört gözle beklenenlerden.
Bayram geldiğinde insanlar büyük bir sevinçle akraba ziyaretleri yapar, gençler oyun kurar, düğünler sünnetler şenlik havasında geçermiş.
Gelelim günümüze.
Bayram için çocuklara kıyafetler alınıyor, ikramlar da eksik edilmiyor lakin bu hazırlıkları şenlik havasında karşılayan birileri kalmadı.
Artık birçok kişi telefonla kutlayabiliyor bayramları. Çocuklar, gençler ziyarete gitse bile ortak bir paylaşımları olmadığı için ortak bir sohbet konusu da bulunamıyor.
Sohbet edilmesi gereken ortamlarda bir süre sonra derin bir sessizlik oluyor. Herkes telefonlarında kayboluyor. Duyulan ses ise arada gelen bildirimlerin sesleri oluyor.
Paylaşım olmadan bir akraba ziyareti daha derin bir sessizlikle bitiveriyor.
Bugünün yetişkinlerine sorsak çocukluğunuzdaki bayramlarda ne hayal ederdiniz? Diye muhtemelen yeni bir ayakkabı ve yeni kıyafetler olurdu. Çünkü onlar “ yok ” sözcüğünün dibine kadar yaşandığı bir nesilde büyümüşlerdi.
Haydi gelin bir de bizim kuşak, bayram için neler hayal edebilir diye bir düşünelim.
Muhtemelen şöyle olur.
Bayram ziyaretine gittiklerinde çok fazla oturmayıp hemen kalkalım mümkünse “ bayram şekeri ” kavramı da değişsin. Şeker yerine bir zarfın içinde 10 GB internet verilsin. Tüm gençler mutlu olsun. Gibi bir şey düşünülebilir.
Böylelikle sosyal medyanın getirdiği asosyal bayramlar “ nerede o eski bayramlar ” serzenişinin daha derinden yaşanmasına neden oluyor.
Sözün özü: Gelişen teknoloji mesafeleri kısalttı ama buna binaen de insanları birbirinden bir hayli uzaklaştırdı görünene göre gelecek nesilleri yalnız bayramlar bekliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder