Girişte de
bahsettiğim gibi bizim için sıradan olan davranışları neden yaptığımızı
düşünmüyoruz. Piknik gibi
Pikniğin ne
si var ki?
Türk milletinin
yapmayı en çok sevdiği aktiviteler arasında başı çekiyor. Hafta sonlarının, güzel havaların vazgeçilmezi.
Buraya kadar
her şey normal ama pikniği neden yaptığımıza gelince verecek pek bir cevabımız
yok.
Ben sizler
için bu soruya cevap aradım. Haydi gelin devam edelim.
Pazartesi sendromu
ile haftaya başlayıp Cuma gününü iple çeken biriyseniz, balkonunuzun manzarası
karşı apartmanda hiç tanımadığınız komşunuzun balkonuna bakıyorsa muhtemelen
modern çağın deyimlerinden “ hava almak ”
sözünü kullanıyorsunuzdur. Ama neden?
Çünkü: bizlerin dedeleri ve nineleri köylerde yaşayıp kendi yiyeceklerini, giyeceklerini kendileri üreten insanlarmış.
Bunları yaparken
de tabi ki doğa dalarmış.
Bizim genlerimizde
de haliyle doğada yaşamak için gerekli bilgiler var.
Ne zaman bir sakinlik, modern yaşamın koşuşturmasından kaçma ihtiyacı hissetsek rotamızı ağaçların arasına, ormanın içine çeviriyoruz. Buna hem bedenimizin hem de ruhumuzun ihtiyacı olduğu için.
Ne zaman bir sakinlik, modern yaşamın koşuşturmasından kaçma ihtiyacı hissetsek rotamızı ağaçların arasına, ormanın içine çeviriyoruz. Buna hem bedenimizin hem de ruhumuzun ihtiyacı olduğu için.
Doğada bulunmanın
zihnimizi geliştirdiği bir gerçek, günümüz teknolojisine ulaşmamızda doğada
yaşayanların yaptığı buluşlar sayesinde gelindiği de bir gerçek.
Düşünsenize Newton’un
başına elma değil de üst komşunun silktiği örtüdeki kırıntılar düşse yer çekimi
kanunu bulunabilir miydi?
Piknik,
aslında ağaçların arasında, kuş sesleriyle beraber yaşamanın, komşuluk
ilişkileriyle mutlu olmak istemenin fiili bir çığlığı…
Piknik yapmanın
ne demek olduğunun bilinmediği, çünkü tüm ömrü doğal yaşamın içerisinde geçen
insanlara ve o zamanlara dönüş isteğinin en net örneği.
Sözün Özü: biz farkında olsak ta olmasak ta bir şekil de doğal yaşamın içerisinde olmak istiyoruz. Yani piknik bahane doğa da olmak ise şahane ☺
Yorumlar
Yorum Gönder