Zaman geçip
çağlar ilerleyince kavramların içeriği de ismi de değişir oldu.
Arkadaşlık
kavramı gibi.
Eskiden her
şeye kavuşmak zor olduğu gibi arkadaşlara kavuşmak ta zor olurmuş. Düşünsenize
arkadaşınızı ziyarete gideceksiniz at üstünde günlerce yol gitmeniz gerekiyor.
Arkadaşınızın evine varıp ta kap açıldığında sizi koca bir gülümseme ve
samimiyet karşılıyor. Eskilerden yenilerden sohbet edip yine eskilerin tabiriyle
“ hasretlik gideriyorsunuz”, üzerine de bir yorgunluk kahvesi ikram ediliyor,
“kırk yıl hatırı olan”.
O kadar yol
gidilmese, emek verilmese, samimiyet olmasa küçük bir fincan içindeki kahvenin
kırk yıl hatırı olur muydu?
Biraz da
günümüz arkadaşlıklarına göz atalım.
Arkadaşınıza
ulaşmanız için telefonun bir tuşuna basmanız yeterli.
Neler
yaptığını görmek istiyorsanız da hikaye ve durumlarına bakmanız yeterli.
Yazının
giriş kısmında bahsetmiştim kavramların ismi de içeriği de değişti diye.
Arkadaş kavramı
önemini korumaya çalışırken “kanka”lık
mertebesi ortaya çıkıverdi, adeta bir akım niteliğinde hemen hepimizin
sık kullanılan sözcükler listesine de giriverdi –kanka sözcüğünü samimi olarak
kullananlara bir sözüm yok-.
Lakin
eskiler kadar arkadaşlıklara emek verilmediği için “kankanın” bir gönderiye “like” atmaması gibi nedenlerden dolayı
yeni bir kavram türedi: “trip atmak”.
Eminim bu
kavramı çok yakından tanıyorsunuz.
Sonuçta
arkadaşlıklar sosyal medyanın
bekçiliğini yaptığı pamuk ipliğinden bir köprü haline geliverdi.
Sözün özü:
ahbapların ömrü “ahiretlikken” değişen dünyanın getirdiği yeni arkadaşlıkların
ömrü "kelebeklerle" yarışır oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder